19 Eylül 2008 Cuma

Sağlık Problemlerine Güvenli Çözümler

Turkiyeye geri geldğim günlerde Sevgili Kemal Tuna ( www.pyramed-center.com) ,Gumus Suyu ve Altın Suyu'ndan bahsetmistim.
Vatan gazetesine ve Sayın Umut Eroglu'na da bu degerli haber için teşekkurler.

Hastalıklara �altın� çözümler ( http://w10.gazetevatan.com/pazarvatan/haberdetay.asp?hkat=51&hid=12914 )


Tıp dünyası tedavi yöntemlerine her geçen gün bir yenisini ekliyor

Binlerce yıldır alternatif tıpta kullanılan altın, gümüş ve platin gibi değerli madenler artık modern tıbbın tedavi yöntemleri arasına girdi. Altın AIDS ve kanser için umut olurken, gümüş bakterilerin baş düşmanı... Platin ise kanser için kalıcı çözüm olarak sunuluyor.

Uzun yıllar alışverişlerde ve mükafatlarda pahaya ad veren altın ve gümüş, çoğunlukla plak formunda anımasadığımız platin, günümüzde kadınları ve erkekleri alımlı kılmanın yanı sıra daha �hayati� amaçlara hizmet etmeye başladı. Gümüşün çatal bıçak ve bilimum aksesuardaki daimi varlığı malum, altın ise her zaman �suyu çıkarılmaya hazır� bir malzeme. Son dönemde icad edilen altın yeme marifeti de durumun kuvvetli bir göstergesi. İhtişamlı sofraların final bombası olan altın yapraklı pastalar ve tatlıların sosyete tepsisiyle gündeme geldiği günlerde altın elementinin sağlık faydalarından da söz edilmeye başlanmıştı.
Her porsiyonu görünümü kadar muazzam fiyatlara sunulan tatlı altının vücuda faydalı bir element olduğu dile getirilmiş, topuzunu nereye kaçırdığını bulamayanlara düzenli altın tüketimi salık verilmişti. Altının sağlık için faydalı bir madde olduğu çok doğru, üstelik gümüş ve platinin de öyle. Ancak öncelikle gırtlak yoluyla değil, hekim eliyle. Doğu tıbbı ve antik tıp yüzyıllardır çok özel reçetelerine altın ve gümüşü dahil ediyor. Batı tıbbı ise son dönemde bu güçlü metallerin insan sağlığına umulmadık etkilerini fark etmiş durumda.


Altın: Eklem ve kemik iltihabı için çözüm
Yüzyıllar önce Çinli doktorlar özel saray reçetelerinde altını, ciltteki kırışıklığı önleyici, pürüzsüzleştirici ve gençleştirici faydalarından ötürü kullanıyordu. Halen Hintli Ayurveda tedavilerinde de altının çeşitli faydalarından yararlanılıyor. Batı tıbbında ise altın son yüzyılda kullanılmaya başlandı. Yanmayı ve tahrişi önleyen özelliği nedeniyle eklem iltihabı tedavisinde römatolojistler tarafından tercih ediliyor. Kasların arasına enjekte edilen saf altın sertlik, bükülmeme gibi durumlara, acıya ve ağrıya iyi gelerek hastalarda uzun süreli rahatlık sağlıyor. Ancak bu yöntem kanda, böbreklerde ve deride sıkıntılara yol açması ve bulantıya sebep olması nedeniyle son çare olarak uygulanıyordu. Bugün ise Danimarka ve Amerika�da yapılan araştırmalar sonucunda yan etkileri azaltılan tıbbi altın kullanımı sayesinde, eklem ve kemik iltihaplarından muzdarip hastalar nispeten düşük maliyetlerle sağlığına kavuşabilecek. Altının kıkırdak ve kemikte oluşan hasarları da azaltacağı düşünülüyor.
Altının sıklıkla kullanılmaya başladığı bir diğer alan da prostat kanseri tedavisi. Altın elementi X ışını altında geçirgen değil. Bir başka deyişle röntgen altında kemikler gibi fark edilebiliyor. Bu özelliğiyle minik altın parçacıkları prostatın etrafına yerleştirilerek doktorlar tarafından kanserli hücrelerin daha iyi gözlemlenmesi sağlanıyor. Bu sayede bölgeye uygulanacak radyasyon dozu çok daha iyi ayarlanarak, radyoterapinin hedefine daha detaylı biçimde odaklanması sağlanıyor. HIV tedavisinde de uygulanan bir başka yöntem, ilaçların altın partiküllerine eklenerek vücuda salınması. Böylelikle hastalıklı hücreler kadar sağlıklı hücreleri de öldüren kemoterapi ve benzeri ilaçların sadece sorunlu hücrelere yönelmesi sağlanıyor.


Gümüş: Bakterilerin düşmanı
Antibiyotikler icad olunmadan önce bakterilerle savaşan özelliği nedeniyle gümüş, hijyen bakımından popüler bir maddeydi. Son dönemde ise gümüş, bilim adamları tarafından tıbbi kullanım için adeta yeniden keşfedildi. Tedavi ilaçlarına dahil edilen, nanogümüş olarak adlandırılan ve gümüş partikülleri içeren bir sıvı, mide ülserinden yenidoğan göz enfeksiyonları tedavisine kadar tıbbın çeşitli alanlarında kullanılıyor.
Gümüşün suyu arındırıcı özelliği antik Romalılar döneminden bu yana biliniyor. Dolayısıyla gümüş çatal-bıçak ve kadeh setlerini sadece lüks tüketim malzemeleri olarak yorumlamak bu değerli element için haksızlık sayılabilir. Bu anlayışı takip eden yeni bir kullanım yöntemi ise geçen yıl yapılan bir deneyle ortaya çıktı. İngiltere�de çeşitli hastanelerin önceden belirlenmiş koğuşlarında yer alan çöp kutuları, panjurlar, kapı kolları ve lamba düğmeleri yüzeyi gümüş kaplı olanlarla değiştirildi. Mobilyalar ise gümüş içerikli materyallerden üretildi. Belirli bir süre ardından yapılan inceleme sonucunda ortamda diğer koğuşlara oranla yüzde 96�lara varan oranda daha az bakteri olduğu tespit edildi. Şimdi bu uygulamanın ulusal hastanelerde yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Türkiye�de de özel hastanelerin gümüş ekipman uygulamasına geçerek daha hijyenik bir ortam sağlayabileceğini düşünmek mümkün.
Bakterilerle savaşma özelliği çok kuvvetli olmasına ve bazı filtreleme sistemlerinde de kullanılmasına rağmen uzmanlar gümüşün ağız yoluyla tüketilmemesi konusunda özellikle uyarıyor. Zira gümüşün bu şekilde kullanımının hiçbir faydası bilinmediği gibi, vücuda salınan parçacıklar baş-karın ağrısı ve ten renginde değişiklik gibi istenmedik durumlara yol açabiliyor.


Platin: Kansere kalıcı çözüm vaat ediyor
En az bulunan ve en değerli metal olarak anılan platin, geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından bu yana testis ve yumurtalık kanserine karşı kullanılıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar sonucu platinin etkili olduğu kanser tipleri arasına akciğer, baş bölgesi ve boyun kanseri de eklendi. Belirli kemoterapi ilaçları platin kökenli formülleriyle kanserli hücrelere karşı savaş veriyor. Platinin kanser hücrelerine karşı etkili olmasında tümörün genetik yapısına etki etmesi yatıyor. Platin bazlı ilaçlar kanser hücrelerinin genetik kodunu oluşturan RNA ve DNA�yı deforme ederek bu hücrelerin kalıcı olarak yok olmasını sağlıyor. Henüz ağırlıklı olarak laboratuvar ortamlarında test edilen platin kullanımının önümüzdeki yıllarda kanser tedavisindeki etkili formüllerden biri olacağı düşünülüyor.

Altın... İnsanoğlu için bin yıllardan beri statü ve değeri ifade eden, zariflik ve sonradan görmelik arasındaki ince ayarı hassas terazilerde tartan metallerin en ışıltılısı.

Gümüş... Altından sonra anılma durumunu sadeliğin güzelliği ile dengeleyen, ulaşılabilirliğinden fazla kıymetli hali ile günlük hayatın vazgeçilmez alaşımı.

Platin... Altın ve gümüş kadar göz alıcı olmadığı halde daha değerli olmasını bir türlü tam içimize sindiremediğimiz, �az bulunurluk� tarifi ile tatmin olduğumuz, biraz da dünya dışı hissiyata sahip modern çağ elementi.


14.09.2008
Haber: UMUT EROĞLU

Hiç yorum yok: